3000 TL VE ÜZERİ KARGO ÜCRETSİZ
ÇOK AL AZ ÖDE FIRSATLARI İÇİN KAMPANYA VE FIRSATLAR KATEGORİSİNE TIKLAYIN!
KAMPANYA VE FIRSATLAR: AVANTAJLI FİYATLAR, KAÇIRILMAYACAK FIRSATLAR
5.000₺ VE ÜZERİ ALIŞVERİŞLERİNİZDE EDREMİT YEŞİL & GEMLİK SİYAH ZEYTİN HEDİYE!
Tarihi Bir Sofra Anlayışı: Denge ve Lezzetin Buluşması
Selçuklu mutfağı yalnızca damak zevkine değil, beden ve ruhun dengeli beslenmesine de önem verirdi. Enginar gibi lezzetli sebzeler, zeytinyağının yumuşak dokusuyla buluşturulur, doğal meyve sirkeleriyle tatlandırılırdı.
Tarifte öne çıkan bileşenlerden biri gül sirkesidir. Geleneksel kullanımda aroma ve lezzetiyle tercih edilen bu sirke, geçmişte ferahlatıcı etkisiyle tanınmıştır. Kendine özgü kokusu ve hafif ekşi tadıyla yemeklere farklı bir boyut kazandırır.
Zeytinyağlı Enginarın Gül Sirkesiyle Dengelenmiş Hali
Antik mutfaklardan ilham alan bu tarifte enginar, zeytinyağı ve gül sirkesiyle pişirilerek benzersiz bir lezzete dönüşür. Balın yumuşak tatlılığı ve limonun ferahlatıcılığı ile bütünleşen tarif, damakta hem dengeli hem de keyifli bir uyum yaratır. Gül yapraklarının fermente edilmesiyle elde edilen gül sirkesi, modern tariflerde pek kullanılmasa da Selçuklu mutfağının incelikli yaklaşımını soframıza taşıyor.

Gül Sirkesiyle Zeytinyağlı Enginar Nasıl Yapılır?
Malzemeler:
- 4 adet enginar çanağı
- 1 çay bardağı zeytinyağı
- 1 tatlı kaşığı gül sirkesi
- 1 çay kaşığı bal
- 1 adet limon
- 1/2 çay kaşığı tuz
- Bir demet taze dereotu
Yapılışı:
1. Enginarları limonlu suda yaklaşık 10 dakika haşlayalım.
2. Ayrı bir kasede zeytinyağı, gül sirkesi ve balı iyice karıştıralım.
3. Haşlanmış enginarları servis tabağına alalım ve hazırladığımız sosu üzerine gezdirelim.
4. Tuz serpelim ve taze doğranmış dereotu ile süsleyelim.
5. Soğuk olarak servis edelim.
Bu tarif hem çok hafif hem de oldukça besleyicidir. Özellikle yaz aylarında ferahlatıcı bir alternatif olarak öne çıkar. Lezzet ve doğallıkla harmanlanan tarifler için Nermin Hanım Zeytinliği'ni takipte kalın!
Zeytin ağacının o gümüşi yeşil yapraklarının rüzgarda nasıl dans ettiğini hiç izlediniz mi? Anadolu topraklarında "Ölmez Ağaç" olarak bilinen zeytin, asırlara meydan okuyan gücünü sadece gövdesinden veya meyvesinden değil, aslında o narin yapraklarından alır.
Sabahın o en sessiz anını hayal edin... Mutfak penceresinden süzülen ilk güneş ışıkları tezgaha vururken, eliniz koyu renkli, zarif bir şişeye uzanıyor. Kapağı çevirdiğinizde odaya yayılan o taze çağla ve yeni biçilmiş çimen kokusu, adeta doğanın size bir "günaydın" hediyesi.
O minicik kaşığın, bebeğinizin dudaklarına değdiği ilk anı düşünün... Yüzündeki o şaşkın ifade, yeni tatları keşfetme heyecanı ve tabii ki sizin içinizde beliren o tatlı telaş: "Acaba sevecek mi?", "Midesine dokunur mu?", "Bu ürün onun için yeterince doğal mı?"