3000 TL VE ÜZERİ KARGO ÜCRETSİZ
ÇOK AL AZ ÖDE FIRSATLARI İÇİN KAMPANYA VE FIRSATLAR KATEGORSİNİ TIKLAYIN!
KAMPANYA VE FIRSATLAR: AVANTAJLI FİYATLAR, KAÇIRILMAYACAK FIRSATLAR
TÜM ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞLARINDA KASIM20 KODU İLE %20 İNDİRİM FIRSATI!
Sofranıza Gelen Lezzet
Antik Roma Mutfağının Zarif ve Bereketli Dokunuşu
Yemek, Antik Roma’da sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda sosyal
statünün ve kültürel zenginliğin göstergesiydi. O dönemde sofraların
vazgeçilmezi olan zeytinyağı, hem lezzet hem de sağlık açısından büyük
değer taşırdı. Romalılar, özellikle yaz aylarında sebzeleri hafifçe
zeytinyağında pişirir, üzerine Garum adı verilen fermente balık sosunu
gezdirerek benzersiz bir tat yakalarlardı.

Garum, zeytinyağının meyvemsi aromasını tuzlu ve umami lezzetle dengeler,
sofralara sofistike bir dokunuş katardı. Bu geleneksel tarif, hem doğaya saygı
hem de yalınlığın güzelliğini simgelerdi. Günümüzde birebir aynı Garum’u
bulmak zor olsa da, onun ruhunu taşıyan zeytinyağlı sebze yemekleriyle bu
eşsiz lezzeti yaşatmak mümkün.
Garumlu Zeytinyağlı Sebzeler Tarifi:
Malzemeler:
● 2 kabak
● 1 pırasa
● 1 küçük enginar veya havuç
● 3 yemek kaşığı zeytinyağı
● 1 çay kaşığı ançüez ezmesi veya 2 ançüez fileto
● Limon kabuğu rendesi
● Tuz, karabiber
Yapılışı:
1. Sebzeleri halka halka doğrayın.
2. Zeytinyağında sebzeler yumuşayana kadar soteleyin.
3. Ançüez ezmesini 1 yemek kaşığı zeytinyağıyla karıştırarak sebzelerin
üzerine gezdirin.
4. Limon kabuğu rendesi ve taze kekikle süsleyin. Ilık veya soğuk servis
yapabilirsiniz.
Bu tarifte kullanılan zeytinyağı, sebzelerin vitamin ve minerallerini koruyarak
temiz içerikli bir öğün oluşturur. Ançüez ve limon kabuğu ise yemeğe derinlik
ve ferahlık katar. Hafif ve lezzetli bu yemek, yaz sofralarınız için ideal bir
seçenektir.
Siz de Antik Roma’nın Lezzet Mirasını Keşfedin!
Benzer geleneksel tarifler için blogumuzu takip etmeye devam edin. Bereketli
ve tarih dolu sofralar için bir sonraki yazımızda görüşmek üzere
Zeytin denince akla Ege gelir, Akdeniz gelir, güneş gelir, bereket gelir. Ama çoğumuzun sofrada her gün gördüğü bu küçük meyvenin aslında ne kadar uzun bir yolculuktan geçtiğini pek düşünmeyiz.
Zeytinyağı, doğanın en sade ama en hassas armağanlarından biridir. Bir zeytin tanesinden sofraya gelene kadar geçtiği süreçte, güneşin sıcaklığını da toprağın bereketini, emeğin sabrını da içinde taşır. Ama tıpkı her doğal ürün gibi, ona nasıl davrandığınız da ömrünü belirler.
Zeytin ağaçları sadece yağ üretmez; aynı zamanda karbon tutma kapasitesi yüksek bitkilerdendir. Yetiştikçe doğadaki sera gazı salınımını azaltmaya yardımcı olurlar. Bir dönüm zeytinlik, yılda yaklaşık 7 ton karbondioksit emer. Bu da zeytin ağacını, hem üretim hem ekosistem açısından iklim dostu bir bitki haline getirir.