3000 TL VE ÜZERİ KARGO ÜCRETSİZ
YEMEKLİK ZEYTİNYAĞINDA %30 İNDİRİM
AVANTAJLI FİYATLAR, KAÇIRILMAYACAK FIRSATLAR
5LT ZEYTİNYAĞLARDA 3 AL 2 ÖDE FIRSATINI KAÇIRMA
Ege’de Zeytinyağıyla Başlayan Bir Hayat Ritüeli
Ege'nin narin sabahlarında, denizin tuzu henüz havada asılıyken, bir gelenek sessizce yaşatılırdı. Hamile kadınların karnına, her cuma sabahı birkaç damla zeytinyağı sürülürdü. Bu sadece bir bakım değil, aynı zamanda bir dilekti: “Kolay doğsun, sağlıklı olsun, teni nazlı olmasın…”Zeytinyağı yalnızca sofraların değil; Ege insanının doğaya ve yaşama yaklaşımının da bir simgesiydi. Doğadan alınan bu sade armağan, yaşamın başlangıcına, daha nefes alınmadan önceye bile yerleşmişti.

Yağla Yıkanmak: Arınmanın ve Bereketin Ritüeli
Doğumdan sonra yapılan ilk yıkama da sıradan bir banyo değildi. Kaynatılan suya birkaç damla zeytinyağı eklenir, bebek dikkatle silinir, “Arınsın, bereketle büyüsün” denirdi. Zeytinyağı burada sadece bir temizlik maddesi değil, yeni doğanla kurulan bağın ilk temas noktasıydı. Yumuşak, koruyucu ve doğal… Henüz parfüm ya da sabun kavramı yokken, en saf haliyle bedenle buluşan zeytinyağı, bebeğin cildini hem nemlendirir hem de mikroplara karşı korurdu.
Gelenekten Günümüze: Zeytinyağının Şefkati
Bu ritüel sadece geçmişin bir anısı değil. Bugün hâlâ Ege’de, Akdeniz’de pek çok aile bebeklerini zeytinyağıyla tanıştırıyor. Cilt bakımında, saç maskelerinde, hatta duygusal şifada bile zeytinyağının yeri yeniden keşfediliyor. Nermin Hanım’ın zeytinyağları, bu binlerce yıllık geleneği doğallığından hiçbir şey kaybetmeden sunar. Kimyasal katkı maddesi içermez, doğadan sofranıza ya da cildinize aynı şefkatle ulaşır.
Bugün de Bir Damla Şefkat Mümkün
Zeytinyağı, Ege’de doğan çocukların ilk hediyesiydi. Bugün ise, şehir hayatının karmaşasında bu kadim yumuşaklığa yeniden ihtiyacımız var. Cildinizi, saçınızı ya da sofranızı Nermin Hanım’ın zeytinyağlarıyla tanıştırın. Sadece lezzet değil, huzur da bulacaksınız.
👉 Zeytinyağlarımızı Keşfedin...
Geleneklerin bu güzel tarafını birlikte yaşatalım.
Doğanın renklerinin yavaş yavaş yeşilden sarıya döndüğü, havanın serinliğini hissettiren sonbahar mevsimi aynı zamanda mutfakta da bir dönüşüm başlangıcının habercisidir.
Tarhana, Anadolu mutfağının en eski ve en özel fermente yiyeceklerinden biridir. Asırlardır köy meydanlarında serilen bezlerin üzerinde kurutulur; kış hazırlıklarının en kıymetli parçası, sofraların vazgeçilmez lezzeti olur.
Anadolu’nun bereketli topraklarında yetişen zeytin ağaçları, geniş ve uzun gövdeleriyle serinletici gölgelikler sunar; aynı zamanda Anadolu Kültürünün, emeğin ve bir yaşam biçiminin izlerini de yansıtır. Bu kültürün görünmez kahramanları ise doğa gibi sessiz, sabırlı ve güçlü olan Anadolu Kadınlarıdır.